Tevhîd-i Tedrisat Kanunu Nedir, Ne Zaman Kabul Edilmiştir? – Webtekno
Osmanlı hakkında pek çok olumlu eleştiri yapabiliriz ama maalesef eğitim sisteminin pek olumlu yönleri yoktu. Uzun yıllar devlet halkın eğitimine Enderun dışında hiçbir şekilde müdahale etmemiştir. 19. yüzyılda bu durum değişse de karmaşık bir sistem ortaya çıktı. İşte Cumhuriyet döneminde bu karışıklığı ortadan kaldırmak için Tevhîd-i Tedrisât Kanunu kullanılmıştır.Kaldırıldı.
Tevhid-i Tedrisat Kanunu ile ülkedeki herkesin eşit imkanlarla okuyabilmesi için eğitim sistemi Milli Eğitim Bakanlığına bağlanmıştır. Kurulan teftiş mekanizması sayesinde Türkiye Cumhuriyeti’nde yaşayan herkesin çağdaş eğitim sistemine katılması amaçlanmış ve bu sayede pek çok devrimin önü açılmıştır. Gelin Tevhîd-i Tedrisat Kanunu nedir, ne zaman kabul edilmiştir, kıymeti nedir?Tüm detayları inceleyelim.
Bilmeyenler için kısaca açıklayalım; Tevhid-i Tedrisat Kanunu nedir?
430 sayılı kanunla Tevhîd-i Tedrîsât Kanunu, yani günümüz Türkçesiyle Maarif İttihat ve Terakki Kanunu. TBMM tarafından kabul edilmiş bir eğitim maddesidir.Bu yasa ile Türkiye Cumhuriyeti’ndeki tüm eğitim kurumları Milli Eğitim Bakanlığı yani Milli Eğitim Bakanlığı’na bağlanmıştır.
1961 tarihli İnkılâp Kanunlarının Korunmasına Dair 153 sayılı Tevhîd-i Tedrisât Kanunu bugün de yürürlüktedir. 1982 Anayasasının Devrimci Kanunların Korunmasına Dair 174. maddesindeYorumlanamaz olarak tanımlanır ve 7 kanunla korunur.
Tevhid-i Tedrisat Kanunu ne zaman kabul edildi?
Türkiye Cumhuriyeti eğitim sisteminin temelini oluşturan 430 sayılı Tevhîd-i Tedrisât Kanunu Türkiye Büyük Millet Meclisi’nde kabul edildi. 3 Mart 1924’te kabul edildi.Tevhîd-i Tedrisât Kanunu ile aynı gün Şeriat ve Evkaf Vekaletinin Kaldırılmasına Dair Kanun kabul edilmiştir.
Tevhîd-i Tedrîsât Kanunu’nun maksadını anlamak için Osmanlı eğitim sistemine bakmak gerekir:
Osmanlı Devleti’nde devlet adamı yetiştirmek için Enderun Mektebi ve din adamı yetiştirmek için birkaç değerli medrese vardı. Bunların dışında devlet eğitim sistemiyle ilgilenmedi.Elbette bunun saçmalık olduğu anlaşıldı ve 19. yüzyıldaki batılılaşmayla birlikte birçok yeni eğitim kurumu açılmaya başlandı.
Osmanlı Devleti iptidai adı verilen sıbyan mekteplerinin açılmasına destek verdiği gibi, sıbyan mekteplerinin açılmasına da destek vermiştir. küçük köylerde ve mahallelerde imamların yönetiminde.mahalle okulları ve ilköğretim okulları faaliyetlerine devam etmiştir.
Diğer tarafta ise Rüştiye, Sultani, İdadi, Darülfünun adlı orta ve yüksek öğretim okulları vardı. İki başlı medreseleri oluşturan medreseler Bir yandan eğitim faaliyetlerine devam ettikleri için medrese-okul ikiliği denen bir durum meydana gelmişti. Ayrıca Osmanlı topraklarında misyonerlik faaliyetleri yürüten çok sayıda azınlık ve yabancı okul da bulunmaktaydı.
Tüm bu eğitim kurumlarında farklı eğitim okulları uygulandığı için kim ne öğreniyor, Vatan ve millet için hayırlı evlat yetiştirilip yetiştirilmediğini anlamak mümkün değildi.Bütün bu karışıklığı ortadan kaldırmak için Türkiye Cumhuriyeti eğitim sistemi Tevhîd-i Tedrîsât Kanunu ile düzenlenmiş ve tek merkezden denetlenmesine karar verilmiştir.
Dini kendi çıkarları için kullananlar büyük bir darbe yediler:
Tevhîd-i Tedrîsât Kanunu’nun kabul edildiği dönemde bilinen 479 medresede 18 bin talebe bulunmaktaydı. Güzel gençler din eğitimi alıyor zannedebilirsiniz ama maalesef öyle olmadı. Medrese öğrencileri askerlikten muaf olduğu için bu 18 bin öğrenciden 12 binden fazlası sadece kağıt üzerinde kaldı. Bütün mahalle okulları ve medreseler kapatıldı.
İnsanların duygularını sömürmeden Hak dini anlatacak insanlar yetiştirmek amacı ile 1934 yılında İslami İlimler Enstitüsü kurulmuştur. 1924 yılında 29 İmam Hatip Okulu açılmış, ancak bu okullar 1931 yılında öğrenci talebi olmadığı için kapatılmıştır. Tevhîd-i Tedrisât Kanunu ile laiklik ilkesine bağlı olarak din dersleri kaldırılmıştır. 1939-1948 yılları arasında hiçbir örgün eğitim kurumunda din dersi verilmemiştir.
Yabancı okullarda sıkı denetim başladı:
Azınlık okulları ve misyonerlik faaliyetleri yürüten yabancı okullar gözetim altına alındı. Dini ve siyasi dersler yasaklandı ve Türkçe dersleri eklendi. Kitaplardaki azizlerin fotoğrafları kaldırıldı, haçlar indirildi ve dini sembollere sadece kiliselerde izin verildi. Yani bu okullar artık misyonerlik faaliyeti yapamayacak, sadece eğitim vereceklerdi. Birçoğu birden fazla nedenden dolayı kapatıldı.
Askeri okullar askerler tarafından yönetiliyordu:
Askeri idadilerin durumuna milli güvenlik sorunu oluşturması nedeniyle ayrı bir değer verilmiş ve bu idadilerin tamamı askeri liselere dönüştürülmüştür. 1925 yılında çıkarılan ve Tevhîd-i Tedrîsât Kanunu’nu destekleyen farklı bir kanunla.askeri liseler Milli Savunma Bakanlığı’na bağlanarak askeri öğrencilerin olası provokasyonlardan uzak, sağlıklı bir eğitim almaları sağlandı.
Tevhid-i Tedrisat Kanunu neden bu kadar değerli?
Bir ülkenin eğitim sistemi o ülkenin temel varlık nedenidir. Ne yazık ki birçok tarihçiye göre Osmanlı Devleti eğitime değer vermediği için yıkılmıştır. Çünkü iyi bir eğitim almayan insan hangi mesleği yaparsa yapsın yeterli bilinçle o işi yapamaz. Kaldı ki karmaşık bir eğitim sisteminde kimin ne öğrendiği bilinmediği için eğitimli bir kişinin bile ne kadar yetenekli olduğu bilinemez. İşte Tevhîd-i Tedrîsât Kanunu bütün bu karışıklığı ortadan kaldırmış ve laik bir eğitim sisteminin temellerini atmıştır.
Tevhîd-i Tedrîsât Kanunu’ndan sonra tekke ve zaviyelerin kapatılması ve Birçok değerli devrimin ilk adımı Harf Devrimi’ni gerçekleştirmek için atılmıştır.Yani her türlü din sömürüsünden arınmış gerçek bir milli eğitim ancak Tevhîd-i Tedrîsât Kanunu gibi eğitimin birleştirici kuralları ile mümkün olabilirdi.
Tevhid-i Tedrisat Kanunu’nun tam metni:
Kanun Numarası :430
Kabul Tarihi :3/3/1340
Yayımlandığı R. Gazetesi : Tarih :6/3/1340 Sayı: 63
Yayınlanan Kod:Düzenleme: 3 Cilt: 5 Sayfa: 322
- Madde 1 –Türkiye’de bilim ve eğitim dahil tüm kurumlar Milli Eğitim Bakanlığı’na bağlıdır.
- Makale 2 –Şer’iye ve Evkaf Nezareti veya özel vakıflar tarafından yönetilen tüm medreseler ve okullar, Maarif Nezareti’ne devredilerek ilhak edildi.
- Madde 3 –Şeriat ve Evkaf Bakanlığı bütçesinde bakanlık ve eğitime ayrılan pay Milli Eğitim Bakanlığı’na aktarılacak.
- Madde 4 –Milli Eğitim Bakanlığı, yüksek din uzmanları yetiştirmek için Darülfünun’da bir İlahiyat Fakültesi, imamet ve hitabet için dinin gereklerini yerine getirmekle görevli memurların yetiştirilmesi için farklı okullar kuracak.
- Madde 5 – Bu Kanunun yayımı tarihinden itibaren, Milli Savunma Bakanlığına ve Sağlık Bakanlığına bağlı kamu ile askeri lise ve liselerin eğitim ve öğretimi Milli Eğitim Bakanlığına bağlanmıştır. bütçeleri ve delegasyonları ile birlikte. Bahsi geçen rüştiler ve liselerdeki kurullar, bağlı oldukları mebusların ortasında bağlanacak ve düzenlenecek ve o zamana kadar ordu mensubu olan hocalar orduya nispetlerini koruyacaklardır.
- (Ek: 22/4/1341 – 637/1 md.) Harp Okulu menşeli askeri liseler, bütçe ve ekipleriyle Milli Savunma Bakanlığına devredilmiştir.
- Madde 6 –Bu yasa tarihi yayınından itibaren geçerlidir.
- Madde 7 –Bu Kanunun uygulanmasından Yürütme Kurulu sorumludur.
Türkiye Cumhuriyeti’nin çağdaş eğitim sisteminin temellerini oluşturmak. Tevhîd-i Tedrisat Kanunu nedir, ne zaman kabul edilmiştir?Bu yasanın ülkemiz eğitim sistemi için neden bu kadar değerli olduğunu şu tür sorulara yanıt vererek konuştuk: